Ana Sayfa/Sirküler/2023/Ekim/Anayasa Mahkemesinden imar planı değişikliklerinde ödenecek paylara ilişkin karar

Anayasa Mahkemesinden imar planı değişikliklerinde ödenecek paylara ilişkin karar

Karar ne diyor?

Anayasa Mahkemesi (“AYM”) E.2020/42, K.2023/99 sayılı kararı (“Karar”) ile İmar Kanunu’nun (“Kanun”) ek 8. maddesinde taşınmaz maliklerinin talebi üzerine ada bazında yapılacak imar planı değişikliği sonucunda değerinde artış olan arsanın “artan değerinin tamamının” değer artış payı olarak kamuya ödeneceği düzenlemesinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve dolayısıyla iptaline karar vermiştir.

İlgili kararın tamamına ulaşmak için tıklayınız…

AYM’nin iptal gerekçeleri

Kanun’un ek 8. maddesi taşınmaz maliklerinin talebi üzerine ada bazında yapılacak imar planı değişikliği sonucunda ilgili arsanın değerinde artış olması halinde arsanın “artan değerinin tamamının” değer artış payı olarak dikkate alınacağını ve malikler tarafından bir tür “rant vergisi” olarak kamu kurumlarına ödeneceğini öngörmektedir.

Karar’a konu iptal talebi söz konusu değer artış payı ödemesi yükümlülüğünün yalnızca taşınmaz maliklerinin talebi üzerine yapılacak imar değişiklikleri sonucunda ortaya çıktığı ancak belediyeler veya Bakanlık tarafından resen yapılan imar planı değişiklikleri sonucundaki değer artışları bakımından öngörülmediği için, söz konusu bedelin istenmesinde kamu yararı bulunmadığına dayanmaktadır. Ayrıca, iptal talebinde değer artış payının “tamamının” kamuya aktarılmasının maliklerin mülkiyet hakkını sınırlandırdığı öne sürülmüştür.

AYM Karar’da öncelikle imar faaliyetlerinden dolayı maliklerin mal varlığında meydana gelen değer artışından pay alınmasının toplumsal ihtiyaçları giderilmesi ve bu kapsamda kamu hizmetlerinin aksamadan yürütülmesini sağlamaya yönelik finansman oluşturması amacına hizmet etmesi bakımından elverişli ve gerekli olduğunu belirtmiştir.

Öte yandan Karar’da hedeflenen kamu yararı ile imar faaliyetlerinin kişinin mülkiyetinde bulunan taşınmazın ekonomik değerine etkisi de göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekilmiştir. Bu kapsamda AYM ilgili Karar’da imara ilişkin faaliyetlerde kamusal fayda ile bireysel faydanın bağdaştırılması gerektiğini değerlendirmiş ve taşınmazın değerinde meydana gelen artış ile idareye devredilen kısmının değeri arasında açık bir dengesizliğin bulunması durumunda malike yüklenen külfetin aşırı ve orantısız olduğu sonucuna varmıştır.

Kanun’un söz konusu 8. maddesinin maliklerin imar uygulamasından elde ettikleri yarar ile yüklendikleri külfet arasında ortaya çıkan açık bir dengesizliğin önlenmesine imkân tanımaması ve kamu yararı ile malikin mülkiyet hakkı arasında gözetilmesi gereken adil dengeyi malik aleyhine bozduğu ve bu itibarla orantısız bir sınırlamaya neden olduğu sebepleriyle söz konusu maddenin iptaline karar verilmiştir. Ancak Karar’da bu iptal hükmünün kanun boşluğuna sebebiyet vermemesi adına iptal kararının yayımından (4 Ekim 2023) 9 ay sonra yürürlüğe girmesine hükmedilmiştir.

Sonuç

Söz konusu Karar imar planı değişiklikleri kapsamında taşınmaz maliklerinin üzerindeki ekonomik külfetin malik aleyhine dengesiz sonuçlar doğurabileceğini tespit etmiş ve imar planı değişiklikleri ile ortaya çıkabilecek bireysel ekonomik faydanın farklı bir şekilde düzenlenmesi gereğini ortaya koymuştur. Karar’ın 9 ay sonra yürürlüğe girecek olması sebebiyle, ilgili hüküm bu süre boyunca veyahut ilgili kanun hükmünün yerine geçecek başka bir düzenleme yapılıncaya değin yürürlükte kalacaktır.

 

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. EY ve/veya Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.’ye, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.

ksavukatlik 2024-01-04T18:12:37+00:00