Özet: 26.09.2017 tarih ve 30192 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları Genel Tebliği (Seri No:4) (“Tebliğ”), yayım tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Tebliğ’de özetle;
- Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasına taraf diğer ülkenin mukimi gerçek veya tüzel kişilerin Türkiye’de icra ettikleri serbest meslek faaliyetleri veya benzer nitelikteki diğer faaliyetler dolayısıyla elde ettikleri gelirlerin vergilendirilmesi,
- Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları kapsamında Türkiye’nin vergilendirme yetkisini belirleyen unsurların gerçek veya tüzel kişiler özelinde değerlendirilmesi,
unsurlarına ilişkin özellikli hususlar ele alınmaktadır.
__________________________________________________________________________
26.09.2017 tarih ve 30192 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tebliğ kapsamında getirilen düzenlemeler bu sirkülerimizin konusunu oluşturmaktadır.Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından Tebliğ’de ;
- Türkiye’nin farklı ülkelerle imzalamış olduğu çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarında ekonomik ve ticari dengeyi gözeterek serbest meslek faaliyetlerine ilişkin farklı uygulamalar öngören sözleşmeler akdettiğini,
- Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasına taraf olan diğer devletin mukiminin Türkiye’ye gelmeksizin elde edeceği gelirleri vergileme hakkının sadece mukim olunan devlete ait olduğunu,
- Türkiye’de icra edilen serbest meslek faaliyeti veya benzer nitelikteki diğer faaliyetler neticesinde elde edilen gelirlerin Türkiye’de vergilendirilebilmesi için işyeri veya sabit yer, kalma süresi, ödemenin Türkiye’den yapılması gibi unsurların belirleyiciliğini,
- Serbest meslek faaliyetinin Türkiye’de bir iş yeri veya sabit yer vasıtasıyla icra edilmesi halinde, söz konusu “sabit yer” kavramının tanımlamasının yapılmamış olduğunu ancak anlaşmaların 5. maddesinde yer alan iş yeri kavramı ile benzerlik gösterdiğini dolayısıyla da faaliyetin icra edildiği yerin anlaşılması gerektiğini,
- Serbest meslek faaliyetinin belirli süreden fazla kalınması suretiyle icra edilmesi halinde, gerçek kişiler açısından 12 aylık herhangi bir kesintisiz dönemde söz konusu faaliyetin icrası amacıyla bir veya birkaç seferde toplam 183 gün veya daha fazla Türkiye’de kalınması ve ayrıca tüzel kişiler açısından da herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönem içerisinde 6 aylık süreler toplamından veya 183 gün ya da 183 günden fazla sürelerle Türkiye’de ifa edilmesi gerektiğini,
- Gerçek kişiler açısından kalma süresi unsuruna bazı anlaşmalarda faaliyetin icrası için 12 aylık herhangi bir kesintisiz dönemde/takvim yılında/mali yılda, söz konusu hizmet veya faaliyetleri icra etmek amacıyla, bir veya birkaç seferde toplam 183 gün veya daha fazla süre ya da süreler toplamı olarak yer verildiğini ve böyle bir durumda vergilendirme yetkisinin belirlenebilmesi için bunun da dikkate alınması gerektiğini,
- Serbest meslek faaliyetine ilişkin ödemenin Türkiye’den yapılması halinde, anlaşmaya taraf diğer akit devlet mukiminin Türkiye’de icra ettiği serbest meslek veya bağımsız nitelikteki diğer faaliyetlerinden elde ettiği gelirin Türkiye’de vergilendirilmesinin bu gerçek veya tüzel kişinin belirtilen süreler kadar kalması ya da ödemenin Türkiye mukimi olan bir kişi tarafından veya böyle bir kişi adına yapılması veya ödemenin, bu ödemeyi yapan kişinin Türkiye’de sahip olduğu bir iş yerinden ya da sabit yerden yapılması koşullarından en az birinin gerçekleşmesi gerektiğine bağlı olduğunu,
- Bazı anlaşmalarda sabit yer unsurunun yanı sıra kalma süresi unsurunun da ilave unsur olarak aranabildiğini,
- Sabit yer unsurunun tek başına veya kalma süresi ile birlikte alternatif bağlama noktası olarak tanımlandığı anlaşmalarda öncelikli olarak sabit yerin varlığına bakılması gerektiğini,
- Faaliyetlerini personeller ile sürdüren tüzel kişiler açısından Türkiye’de vergilendirme hakkının doğması için gereken süre hesabında hizmetin ifa edildiği personel sayısı ile hizmetin ifa edildiği gün sayısının birlikte değerlendirilmesi yönündeki önceki uygulamanın aksine, personel sayısından bağımsız olarak Türkiye’de geçirilen gün sayısının dikkate alınması gerektiğini,
- Süre hesabında aynı ve bağlı proje hususlarında ifa edilen hizmetlerin birlikte, ayrı projeler hususunda ise sürenin her bir proje için ayrı ayrı değerlendirileceğini,
- Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması çerçevesinde vergilendirilebilmek için mukimi oldukları ülke yetkili makamından mukimlik belgesi alınmasını,
- Dar mükellefiyete tabi kurumların serbest meslek kazançlarında tevkifat oranının %20 oranında, petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlarda ise %5 olacağını,
- Dar mükellefler tarafından Türkiye’de elde edilen serbest meslek kazançları üzerinden tevkifat yapılması durumunda bunun nihai vergilemeyi teşkil edeceğini,
- Diğer ülke mukimi olan bir kişinin Türkiye’ye gelmeksizin icra edeceği ve ülkemizde sunulan serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla elde edilen kazancı vergileme hakkının sadece mukim olunan ülkeye ait olduğunu,
- Dar mükellefin serbest meslek faaliyetlerini sabit bir yer vasıtası ile icra etmesi halinde, vergileme yetkisinin anlaşma gereğince Türkiye’ye ait olduğu durumlarda anlaşmada özel sınırlama getirilmemiş ise iç hukuk uyarınca vergi kesintisi yapılacağını,
- Diğer ülke mukimi bir kişinin serbest meslek veya benzer nitelikteki diğer faaliyetleri Türkiye’de bir iş yeri veya sabit bir yer olmaksızın icra etmesi sırasında hizmet veya faaliyetlerin ilgili anlaşmada öngörülen süre unsurunu aşması durumunda bu hizmet veya faaliyetler dolayısıyla elde edilen gelirleri vergileme yetkisinin Türkiye’ye ait olacağını ve bu durumda özel bir sınırlama getirilmemişse; hizmetin Türkiye’de ifa edilmemesi, hizmet konusunun bir gayrimaddi hak teşkil etmemesi, hizmetin Türkiye’de ifa edilmesine karşın anlaşma uyarınca Türkiye’nin vergi alma yetkisinin oluşmadığının açıkça tespiti halleri dışında vergi kesintisi yapılacağını,
- Türkiye’de icra edilen serbest meslek faaliyeti ve hizmet sunumuna ilişkin olarak sözleşme ya da ödeme yapıldığı sırada anlaşmada öngörülen süreyi aşacak şekilde kalıp kalmama durumu açıkça bilinemiyorsa ya da Türkiye’nin vergilendirme yetkisinin oluşmadığı açıkça tespit edilemiyorsa vergi sorumlularının tevkifatı yapmak zorunda olacaklarını,
- Bazı anlaşmalarda yer alan, anlaşmaya taraf diğer akit devlet mukiminin Türkiye’de icra ettiği serbest meslek veya bağımsız nitelikteki diğer faaliyetlerinden elde ettiği gelirin Türkiye’de vergilendirilmesi için ödemenin Türkiye mukimi olan bir kişi tarafından veya böyle bir kişi adına yapılması veya ödemenin, bu ödemeyi yapan kişinin Türkiye’de sahip olduğu bir iş yerinden ya da sabit yerden gerçekleştirilmesi koşullarından en az birinin gerçekleşmesi halinde iş yerine veya süreye bakılmaksızın iç hukuk hükümleri çerçevesinde vergi kesintisi yapılacağını,
- Eğer anlaşmada özel bir hüküm yoksa tevkif edilen vergilerin iadesi için ilgili vergi dairesine başvurulabileceğini,
belirtmiştir.
Yayım tarihinde yürürlüğe giren bu Tebliğ ile 15.07.2015 tarih ve 29417 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olan ve Türkiye-Almanya Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması’nda Almanya mukimi gerçek ve tüzel kişilerin serbest meslek faaliyetlerinin vergilendirmesine ilişkin hususlara değinen 3 Seri No’lu Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları Genel Tebliği yürürlükten kaldırılmıştır.
Saygılarımızla,
Mehmet Küçükkaya & Ahmet Sağlı Avukatlık Ortaklığı