Özet: 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun (“7155 sayılı Kanun”) 19.12.2018 tarihli 30630 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır. Kanunun 10, 20 ve 21. Maddeleri 1.1.2019 tarihinde, 1 ila 9 uncu maddeleri, geçici 1 inci maddesi, 18 ve 19 uncu maddeleri 1/6/2019 tarihinde, diğer maddeleri ise yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir.
Kanunun amacı; Abonelik sözleşmelerinden ve bu sözleşmelerin ifası amacıyla tüketiciye sunulup bedeli faturaya yansıtılan mal veya hizmetten kaynaklanan para alacaklarına ilişkin haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinin, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) bünyesinde oluşturulan Merkezî Takip Sistemi üzerinden başlatılmasına ve haciz aşamasına kadar yürütülmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Kanun kapsamı: 7.11.2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda ve diğer mevzuatta düzenlenen abonelik sözleşmeleri ile bu sözleşmelerin ifası amacıyla tüketiciye sunulup bedeli faturaya yansıtılan mal veya hizmetten kaynaklanan ve avukatla takip edilen para alacaklarına ilişkin icra takiplerini kapsar. Bu kapsamdaki icra takipleri ancak 7155 sayılı Kanunda belirlenen yöntemle başlatılabilir. Aksi halde icra dairesi takip talebini reddedecektir.
Bu belirtilen takip işlemlerinin elektronik ortamda yapılmasını sağlamak amacıyla UYAP bünyesinde Merkezi Takip sistemi oluşturulacaktır.
Alacaklı avukatı, icra takibini başlatmak için Merkezi Takip sisteminde yer alan takip talebini doldurarak alacağı gösterir belgeleri sisteme yükler, takip harç ve masraflarını elektronik ortamda öder ve sonra güvenli elektronik imza ile onaylayarak, sisteme kaydettirir ve Merkezî Takip Numarası alacaktır.
Alacaklı avukatı tarafından doldurulacak takip talebi, ödeme emri çıkarılması ve tebliği, borcun ödenmesi, ödeme emrine itiraz ve itirazın hükümden düşürülmesi aşamalarında uygulanacak usul ve esaslar yine 7155 sayılı Kanun’da düzenlenmiştir.
İş bu 7155 sayılı Kanun uyarınca, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda yapılması öngörülen düzenlemeler ile UYAP üzerinden Merkezi Takip sistemine entegre sistemler vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacaklarının mevcudiyetinin belli bir ücret karşılığında sorgulanabilmesi imkanı tanınacak olup, cebri icra işlemlerine devam edilmesinin mümkün olduğu hallerde, alacaklı avukatı dilerse haciz talebinde bulunmaksızın UYAP üzerinden, bu sisteme entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilecek ve borçlunun mal, hak veya alacağının varlığının tespiti halinde UYAP üzerinden de haciz talep edebilecektir.
Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde 2004 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaya devam edecek ve Kanunun uygulanmasına ilişkin hususlar Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle düzenleneceği hüküm altına alınmıştır.
Ayrıca yayımlanan 7155 sayılı Kanun 2004 sayılı İcra İflas Kanunun konkordato düzenlemelerine ilişkin bir takım değişiklikler de içermektedir. Bu kapsamda Konkordato talebine eklenecek belgeler arasına, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşu tarafından Türkiye Denetim Standartlarına göre yapılacak denetim kapsamında hazırlanan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporu ile dayanakları da eklenmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunun 289. Maddesi gereği Mahkeme, geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla alacaklı sayısı ve alacak miktarı dikkate alınarak gerektiğinde üç komiser de görevlendirilebileceği düzenlenmiştir. 7155 sayılı Kanun ile birlikte konusu maddeye üç komiser görevlendirilmesi durumunda komiserlerden birinin, mahkemenin bulunduğu ilde faaliyet göstermek şartıyla Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetçiler arasından seçileceği de eklenmiştir.
Buna ek olarak 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 290. Maddesinde yer alan Konkordato Komiserin özelliklerinin yer aldığı 5. ve 6. Fıkra, Komiserlerin bilirkişilik bölge kurulları tarafından oluşturulan komiser listesinden seçileceği ve bu listeye kayıt için Adalet Bakanlığı tarafından izin verilen kurumlardan alınacak eğitimin tamamlanmış olmanın zorunlu olduğu şeklinde değiştirilmiş ve ayrıca bir komiserin eş zamanlı olarak beşten fazla dosyada geçici komiser ve komiser olarak görev yapamayacağı da hüküm altına alınmıştır. Konkordato komiserinin nitelikleri, eğitimi, eğitim verecek kurumlar ve eğitimden muaf tutulacaklar ile komiserliğe ilişkin diğer hususlar Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirleneceği de belirtilmiştir. Liste henüz oluşmadığı ve oluşmasının zaman alacağı için 7155 sayılı Kanunun 17. Maddesi gereği, komiser listesi oluşturuluncaya kadar listeden görevlendirme usulü dikkate alınmaksızın komiser görevlendirilecektir. Bir kişinin eş zamanlı olarak beşten fazla dosyada komiser olarak görev alma yasağının takibi amacıyla, görevlendirilen geçici komiser ve komiserler mahkemenin bağlı bulunduğu bölge adliye mahkemesi bilirkişilik bölge kuruluna bildirilecektir.
7155 sayılı Kanunun ile getirilen bir diğer değişiklik de, Merkezi Takip Sistemi harcının belirlenmesi olup ve ilgili kanun 492 sayılı Harçlar Kanunu’nda değişiklikler yapılmıştır.
Son olarak Dava şartı olarak arabuluculuk kurumunun getirilmesi ve arabuluculuk sürecine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi kapsamında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemeler gereği 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. Maddesi ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiş ve sair düzenlemeleri de yapılmıştır.